Bu sezon Süper Lig’e erken havlu atan Trabzonspor, istikrarsız geçen bu dönemde deplasmanda konuk olduğu Fenerbahçe’yi devirerek taraftarını memnun etmek istiyordu. Bu anlamda sonucunun lig için çok bir önemi olmasa da taraftar için anlamı büyük olan bir maçtı. İlk derbisine çıkan teknik patron Fatih Tekke, ilk onbir tercihlerinde şaşırtıcı kararlar verdi. Bir türlü bekleneni veremeyen Draguş’un ve Arif’in ilk onbirde başlaması bana garip geldi.

Maç beklenildiği gibi Fenerbahçe’nin baskısıyla başladı ama ev sahibinin gazı erken kesildi. Onbeşinci dakikadan sonra oyun dengelendi. Tedirgin olan Fenerbahçe için var olma maçı olan bu müsabakada Trabzonspor, ilk yarıda Draguş’un golüyle ipleri eline aldı. Devreyi 1-0 önde tamamladı. İkinci yarıda bütün taraftarlar daha iyi bir tablo görmeyi ve Fener’in bocalayacağını farkı açabileceğimizi düşünüyordu. Beklenti bu yöndeydi ama bu sezonun kronik rahatsızlıkları ikinci yarıyla tekrar nüksetti.

Erken gelen penaltı golünden sonra hemen dağıldık. Trabzonspor’un bu sezon en büyük sorunu fiziki kalite eksikliği, kırılganlık ve ritmik oynayamaması. Peş peşe gelen gollerle bir anda skor 4-1’e geldi. Bu maç tekrar gösterdi ki Trabzonspor’un çok yol alması lazım. Galatasaray yenilgisiyle dağılmanın eşiğinde olan Fenerbahçe’yi yeniden hayata döndürdük. Şampiyonluk umutlarını yeşerttik. Bence Fatih Tekke bu derbide sınıfta kaldı. İlk onbir tercihleri, değişiklikler tartışmalı. Draguş kesinlikle Trabzonspor’da oynayamaz. Yetenekli olabilir ama ciddiyetsiz ve umursamaz oyun şekli insanı izlerken çileden çıkartıyor. Sonuç olarak ilk yarıyı ne umutlarla bitirdik ancak ikinci yarı umduğumuz gibi olmadı. Bu yenilgi çok büyük bir kayıp değil. Zaten halimiz ortada ama kazanarak hem takım moral bulacaktı hem de taraftarın keyfini yerine gelecekti. Pas geçilen bu sezonda Fenerbahçe’yi de belki de şampiyonluktan etme fırsatını elimizden kaçırdık.