Trabzon siyaseti gariptir değerli okurlar.
★
2019 mahalli idareler seçimlerini kazanarak Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan ve beş yıl boyunca şehrin yükünü sırtlayan Murat Zorluoğlu’nun hikâyesi, alanın bu anlamda nasıl bir satranç tahtasına dönüştüğünü aleni şekilde gösteriyor.
Evet, bazı işlerde mühendislik hataları belki oldu.
Lakin altyapısından otogarına, sahil düzenlemelerinden dolmuş dönüşümüne kadar taş üstüne taş konulduğu da inkâr edilemez.
İşte tüm bunlara rağmen dönemin belediye başkanı sadece beş yıl görev yaptı ve devamında aday gösterilmedi.
Vaktiyle belirtmiştik.
Bana kalırsa genel anlamda gayet başarılı işler çıkaran Zorluoğlu’nun arkasında durulmalıydı.
Ama işte…
Derler ya, “Alkışlar hep sahnedeyken güzeldir. İş bitince perde kapanır ve sanatçı yalnız kalır.”
Murat Zorluoğlu tam da bunu yaşadı.
Görev süresi boyunca hayata geçirdiği yatırım ve projeler, bugün bir çırpıda sayılıyor ama konu “Neden tekrar aday yapılmadı?” Sorusuna gelince, ortalıkta hala derin bir sessizlik hâkim.
★
Kentte hal, durum, ahval böyleyken hâlihazırda Diyarbakır Valisi olan Zorluoğlu, geçtiğimiz günlerde oğlunu evlendirdi.
Görüntüler ortada…
Eski tabirle “Düğünü Trabzonlular yaptı.” Desek yeridir.
Zira şehir adeta İstanbul’a akın etti.
Kır düğünü konseptinde çimler üzerinde boy boy fotoğraflar verildi.
Flaşlar patladı, başta Murat Zorluoğlu olmak üzere, gelin ve damadın etrafında herkes fır döndü.
Yetmedi…
Aday gösterilmediği dönemde sus-pus düğmesine basan siyasetçi, bürokrat ve bazı gazeteciler, aynı Zorluoğlu ile halaya durdu.
★
İşin bir diğer boyutuna gelince…
Sayın Zorluoğlu vali olmasaydı, o düğüne Trabzon’dan bu kadar ilgi, bu kadar rağbet olur muydu, bunu da ayrıca merak etmiyor değiliz.
Hasılı.
Bu şehri sevmek, şehir için emek vermek isteyenin karşılığı gerçek manada bu mu olmalı?
Gerçi en başta dediğimiz gibi.
Trabzon siyasetinin alışkanlığı belli…
İş bitince sus, koltuk gidince görmezden gel ama düğün veya cenaze varsa fotoğraflardaki yerini al!
Her neyse…
Eleştirdiğimiz bu düzene alkış tutanlar, doğruları zamanında ve doğru üslupla ortaya koyamayanlar için Zorluoğlu’nun “En ufak bir serzenişte bulunmaya hakkımız yok.” Sözü yeter de artar bile.
★
Hadi selametle…