Arabanız bozulduğunda arızayı gidermesi için kasabı mı ararsınız?
Meramımızın daha iyi anlaşılması babında örnekleri çoğaltalım.
Görme problemi yaşadığınızda diş hekimine, prostat sorununuz olduğunda KBB uzmanına, kalbiniz teklediğinde ortopedi doktoruna mı gidersiniz?
Tabii ki hayır!
Neden?
Çünkü biliriz ki her işin bir ehli vardır.
Yani arabayı kasap, dişi göz doktoru, prostatı KBB uzmanı tamir edemez.
Peki, günlük hayatımızda bu kadar basit bir ayrımı yapabiliyorken, sıra devlet işleyişine geldiğinde neden aynı hassasiyeti göstermiyoruz?
Neden kamu görevlerinde işin ehli değil de, “bizden biri” arayışı öne çıkıyor?
★
Demek istediğim şu:
‘Liyakat’ unsuru, sanki nasırlaşmış bir kelime misali, artık hiç kimsenin ağzında yer edinmiyor.
Oysa liyakat yalnızca bilgi meselesi değildir.
Vicdan, ahlak, adaletle yoğrulmuş bir yetkinliktir.
Ama gel gör ki, bu ülkede bilgiye değil biata, ehliyete değil etkiye,
adalete değil adamına göreliğe prim veriliyor.
Halbuki evvel zaman içinde, emaneti ehline vermeyi adeta ibadet bilen bir nesil vardı.
Şimdi hemen her iş, en liyakatlisinden ziyade, en torpillisine teslim edilmekte…
★
Yine de umutsuz olmamak lazım.
Zira her bozulmuş düzen, bir gün kendi içinden bir düzelticisini mutlaka doğurur.
Biz de o güne kadar, bu mütevazı köşede dilimiz döndüğünce alışkanlığa dönüşmüş düzensizlikleri yazacak, liyakatin ne anlama geldiğini unutanlara hatırlatacağız.
O ZAMAN ADAM OLURUZ
Tartıda hile yapan pazarcı bizde!
Kendisini aldatan kocasından boşanmak istediği için lime lime edilen kadın bizde!
İlmi, kaderin önüne geçemediği için pompalı tüfekle öldürülen doktor bizde!
Ete buz koyup devleti dolandıran kasap bizde!
İhaleyi alabilmek için rakibini iftirayla saf dışı eden müteahhit bizde!
Radar cezasını iptal ettirmeye çalışan alkollü sürücüyü savunan siyasetçi bizde!
Kendi çocuğuna torpil yapan, ibre başkasına yönelince de haktan hakikatten dem vuran vatandaş bizde!
Bir elinde tesbih, diğer elinde rüşvet zarfı taşıyan vatansever (!) firma sahipleri bizde!
Kuran’dan yana değil, çıkarından yana fetva veren çakma hocalar bizde!
Atasının birini göklere çıkarıp diğerine küfürler yağdıran bizde!
Yalanı “Siyasi manevra”, rüşveti “Hizmet bedeli”, adam kayırmayı “Hatır gönül işi” sayan bizde!
Haklıya hakkını teslim etmek yerine “Amaan, bana dokunmayan yılan bin yaşasın!” diyen bizde!
İşi ehline vermeyip yalnızca sadakati önceleyen, üstüne bu liyakatsizliği alkışlatmaya çalışanlar bizde!
Vicdanı ile cüzdanını karıştıran, dürüstlüğü saflık sayan, adaleti menfaatine göre eğip büken bizde!
Hal böyleyken, kimse ama hiç kimse “Ne zaman adam oluruz?” sorusunu dilinden düşürmüyor.
★
Ne zaman adam oluruz, söyleyelim;
- Devletin, milletin malını ganimet değil, hesabını vereceğimiz bir emanet olarak gördüğümüz zaman ADAM OLURUZ!
-Yasaları, dini kaideleri, töreyi ve hukuku kendi menfaatimize göre eğip bükmeyi bırakıp, adaleti, her kim olursa olsun yerli yerine koyduğumuz zaman ADAM OLURUZ!
- Sadakati kişilere değil de ilkelere gösterdiğimiz, her işimizde ehliyet ve liyakati ölçü aldığımız, makamı nimet değil, sorumluluk bildiğimiz zaman ADAM OLURUZ!
- İşin ucunda para, menfaat ya da makam yokken de doğruyu savunabildiğimiz zaman ADAM OLURUZ!
- Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir haksızlığı başkasına yapmadığımızda ADAM OLURUZ!
- “Bana ne” demeyi bırakıp, “Ben de sorumluyum” diyebildiğimizde ADAM OLURUZ!
- Güçlüye yaranmak yerine, mazlumun elinden tutmayı tercih ettiğimizde ADAM OLURUZ!
- Yanlışın kimden geldiğine değil, yanlış olduğuna bakabildiğimizde ADAM OLURUZ!
- Riyakârlığı “İdarecilik” sanmaktan vazgeçip, dürüstlüğü yeniden kıymet bildiğimizde ADAM OLURUZ!
- Her fırsatta “Biz” deyip, iş icraata gelince “Ben” demediğimizde ADAM OLURUZ!
- Emaneti ehline teslim edip, makamı lütuf değil, hizmet kapısı saydığımızda ADAM OLURUZ!
- İşimizin başında, sözümüzün arkasında, vicdanımızın önünde durabildiğimizde ADAM OLURUZ!
- Düşenin üzerine basarak değil, elinden tutarak yükseldiğimizde ADAM OLURUZ!
★
Ve en nihayetinde menfaatin değil, bize has değerlerin, yani ahlak ve merhametin peşine düştüğümüzde ADAM OLURUZ!
Selametle…
★ ★ ★
Yazmak iyi gelir.
Bana;
“[email protected]” adresinden ulaşabilirsiniz.