SİYASET

Belediyeler Birliği'nde İmamoğlu dönemi!

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, toplam 868 delegenin oy
kullandığı Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanlığı seçimin, oyların 515’ini alarak kazandı.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı
Ahmet Akın da aldıkları 505’er oyla, TBB Meclis 1. ve 2. Başkanvekili olarak seçildi. İmamoğlu,
TBB’nin en yaşlı üyesi sıfatıyla Divan Başkanlığı görevini yürüten Mardin Büyükşehir Belediye
Başkanı Ahmet Türk tarafından, teşekkür konuşması yapmak üzere mikrofona davet edildi.
Konuşmasına, “Çok kıymetli bir anın başlangıcındayız” sözleriyle başlayan İmamoğlu, özetle
şu ifadeleri kullandı:

GENÇ’E “PARTİ BİRLİĞİ” YANITI: “TBB ENCÜMENİNDE DİĞER PARTİLERDEN TEK BİR KİŞİ
YOK”


“Bu sürece başlamadan, birkaç konu hassastı. Ona değinmeden başlamak istemiyorum. Zira
AK Parti adayı ya da AK Parti grubunun aday gösterdiği Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı
Ahmet Metin Genç, buradan bir ‘parti birliği’, ‘Belediyeler Birliği’nden parti birliğine geçiş’
diye önemli ve düzeltilmesi gereken bir hususları dile getirdi. Sanırım burada değil. Ama
olsaydı, önce kendisiyle yüz yüze bunu paylaşacaktım. Onun için mikrofondan paylaşmak
zorunda kaldım. Bizim şu anda devir aldığımız Belediyeler Birliği’nin encümeninde, tek bir kişi
diğer partilerden yok. Saydım az önce. Yanılmıyorsam 2 üyesi Milliyetçi Hareket Partisi’nden,
geri kalanın tamamı AK Parti üyesi. O bakımdan bizim bugün aslında geldiğimiz nokta, bu
yanlışı düzeltme noktasıdır. Onun için önemli bir başlangıç bugünkü başlangıç.”

“DEMOKRATİK ÇABALARIMIZA DÖNÜŞ YAPILMAMIŞTIR”
“Süreci koordine eden Genel Başkan Yardımcımız (Gökan Zeybek) burada. Genel
Başkanımızla her anını paylaşarak süreç yürüttüklerini de biliyorum. Bizler de sürekli bu hafta
görüşme halindeydik. Ne yazık ki tüm çabalarımıza ve tüm talebimize rağmen, bu listenin
birlikte çıkartılan bir listeye dönüşmesine de AK Parti'den onay gelmedi. Ve liste
çıkaracaklarını dün itibariyle Genel Başkan Yardımcımıza bildirdi. Yoksa ‘Çoğunluk olduğunu
bildikleri için böyle yapıyorlar’ suçlaması da yanlış. Tam aksine, tümüyle yoğun bir çaba
gösterilmiştir. Ama ne yazık ki, bu demokratik çabalarımıza dönüş yapılmamıştır. Hatta şunu
bile aramızda konuştuğumuz için ifade etmek isterim. ‘Silinmeyeceğini ya da hemen bu
görevden istifa etmeyeceklerini bilsek yine tercih ederiz’in siyasi masada konuşulduğunu da
buradan halkımızla paylaşmak isterim. Çünkü biz meseleyi, hele hele bu tür kurullarda
siyasetin o bilindik sayfasından başka bir sayfasına, adalet sayfasına, hak-hukuk sayfasına
taşıma gayretinde olan insanlarız.”

“DOĞRU SÖYLEDİĞİ BAZI ŞEYLER DE VARDI…”

“Değerli Belediye Başkanı, AK Parti grubunun adayı Ahmet Metin Genç’in bu söylediği iki
konu da doğru değildir. Doğru söylediği bazı şeyler de vardı. Onlar da özellikle belediye
başkanlarının özlük hakları, belediyelerin gelirleri ve bunun gibi hususlar. Ki bunlar, kesinlikle
buradaki herkesin altına imza atacağı hususlardır… Da… Kime söylüyor; biz onu anlamadık.
Yani bu kurul, onun muhatabı değildi. Bunu söyledi. Biz, onları not aldık. Bunun takipçisi
olacağız. Merak etmesin; o söylediklerine baş üstü diyoruz. Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı
olarak, encümen adına söz veriyoruz, sevgili Belediye Başkanı arkadaşımızın o vaat ettiği
şeyleri, takip edeceğiz… De… Bulunduğu ilde de AK Partili milletvekilleri var. Onlarla oturup,
onların da bu konuda Meclis’e bir an önce önerge vermelerini de bekliyorum. Ama
demokratik anlamda bir şey daha hoşuma gitti. Açık söyleyeyim. Kendi partisinde
konuşamadığı birçok şeyi, burada konuşması, ona nasıl özgür bir kürsü vermiş; hayranlıkla
izledim. Yani bu özgürlük iyi bir şeydir. Kendi partin de bile olsa, yanlış giden bir şeyi
söylemek, dünyanın en güzel şeyidir. Bunu her partinin yapması lazım.”

“BELEDİYECİLİK TARİHİMİZİN, YENİ VE UMUTLU BİR DÖNEMİNE ADIM ATIYORUZ”

“Belediyecilik tarihimizin, yeni ve umutlu bir dönemine adım atıyoruz. Bu yeni dönem,
siyasetçiler ve bu salonda bulunan yerel yöneticilerden çok fazla beklentisi olan bir dönem.
Özellikle yine bu dönem, milletimizin 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde ortaya koyduğu irade
şekliyle şekil bulmuştur ve süreci imza altına almıştır. Bu iki seçimde de vatandaşlarımız,
ülkemizi uzunca bir süredir esir almış bulunan, ağır ve bunaltıcı siyasi kutuplaşma
atmosferinin dışına çıkmayı başaran bir ortamı bize sunmuştur. Vatandaşlarımıza minnet
duyuyorum. Yerel siyasetin kendine özgü dinamikleri, bu seçimlerde güçlü biçimde işlemiş,
hangi partiye oy vermiş olurlarsa olsunlar, 86 milyon vatandaşımızın tercihi, reel ve rasyonel
bir zemin üzerinde şekillenmiştir. Herkesin birbirine saygı duymak zorunda olduğunu tescil
etmiştir. Bugün artık siyasi kutuplaşmanın dinamikleriyle yereli anlayabilmek ve
etkileyebilmek mümkün değildir.”

“MİLLET BİZE SANDIKTAN FERYAT FERYAT BAĞIRDI”

“Özellikle 2024 yerel seçimleriyle birlikte milletimiz, bu ülkenin her görüşten tüm siyasi
kadrolarına net bir mesaj vermiştir: ‘Kutuplaştırma siyasetini bir kenara bırakın, vatandaşın
gösterdiği bir arada yaşama istek ve kararlılığını, siz de gösterin.’ Bu millet, her yerde bir
arada yaşıyor; mahallede bir arada yaşıyor ama salonda bir arada olamayacak, kurullarda bir
arada olamayacak. ‘Bunu unutun’ diye millet, bize sandıktan feryat feryat bağırdı. Ben bu sesi
duyuyorum. Bugün geldiğimiz noktada artık hepimiz çok iyi biliyoruz ki, birbirini adeta yok
etmeye kararlıymış gibi davranarak yapılan siyasetle seçim kazanmak, asla mümkün değildir.
Milletimiz, ülkemizdeki bütün siyasilere, hatta bütün dünyaya inanılmaz bir demokrasi dersi
vermiştir. Seçim bu şekilde kazanılsa dahi, ülkenin geleceğinin kaybedileceğini bilerek, o
endişeyle inanılmaz bir demokrasi iradesi ortaya koymuştur. O bakımdan hep birlikte esas
olanın geleceği kazanmak olduğunun bilinmesi gerekir.”

“VATANDAŞIN TALEBİ, SİYASETİN İMTİYAZ VE ÇIKAR KAVGASI OLMAKTAN
ÇIKARILMASIDIR”


“Bu aziz millet, yerel seçimlerde belirli bir siyasi partiyi değil, belirli bir siyasi anlayışı öne
çıkarmış ve onu talep etmiştir. Vatandaşın talebi, siyasetin imtiyaz ve çıkar kavgası olmaktan
artık çıkarılmasıdır. Vatandaşın talebi, büyük ve can yakan sorunlara karşı, tüm siyasi ve idari
aktörler arasında güç birliği ve dayanışmanın tesis edilmesi isteğidir. Vatandaş refahını,
mutluluğunu arttırmayı merkeze alan, gelişme ve kalkınma odaklı bir siyaset talep
etmektedir. Vatandaşın bizlere tanımladığı görev; sürdürülebilir kalkınma, sürdürülebilir
demokrasi ve sürdürülebilir özgürlüklerin yeniden inşasıdır. Bizler, yerel yöneticiler olarak,
vatandaşlarımızın bu taleplerini, en hızlı ve etkili biçimde yerine getirebilecek konumlardayız.
Bu görevimizi yerine getirir, gelişme ve kalkınma odaklı bir anlayışla halktan yana belediyeleri
hayata geçirirsek, 86 milyon yurttaşımız geleceğe çok daha güvenle bakacaktır. Bu yolda
atacağımız ilk adımın, kendi aramızda yüksek iş birliği ve dayanışma mekanizmaları kurulması
olduğuna yürekten inanıyorum. Bunu acil ve öncelikli olarak, her siyasi partiden seçilmiş
yerel yöneticiler arası bir görev olarak kabul ediyorum.”

“VATANDAŞIMIZIN ÇIKARINA KONUŞUYORUZ”

“Ben, İstanbul'da 39 ilçenin tamamını gezerek, önümüzdeki 5 yılın stratejik planını, siyasi
parti ayrımı yapmaksızın beraber dizayn ediyor, onlarla beraber hazırlıyorum. O bakımdan
hassas olmalıyız. Ama elbette, bu aziz ülkenin ve milletin geleceğini iyileştirmekle görevli
insanlar olarak, iş birliği ve dayanışma iklimini, yerel yönetimlerle merkezi yönetim arasında
da hakim kılmanın bu işi tamamlayacağını biliyoruz. Yerel yönetimler ve merkezi yönetim
arasındaki ilişki, kamu kaynaklarını en verimli şekilde kullanmanın, şehirlerimizin sorunlarını
etkili ve hızlı şekilde çözebilmenin başka bir yolu yok. Dolayısıyla, vatandaşımızın çıkarına
konuşuyoruz.”

“TBB’NİN GÖREV TANIMININ HİÇBİR YERİNDE PARTİZANLIK YOKTUR”

“Aslında yapmamız gereken şeyler, TBB’nin de varlık ve kurulma sebebidir. TBB, belediyeler
arasında iş birliği ve dayanışmayı güçlendirerek, belediyeciliği fikren ve fiilen geliştirerek, vatandaşlarımızın refahını arttırmayı hedefleyen bir kurumdur. Bu görev tanımı; bir yandan
tecrübe aktarımını, diğer yandan da birlikte çalışmayı kapsar. Bu görev tanımının hiçbir
yerinde partizanlık yoktur, olamaz. Yani siz seçildiniz, encümen de sizin üyeleriniz diye,
sadece kendi partinize mensup belediyelere katkı sunmayı, onlarla diyalog kurmayı harekete
geçirirseniz, milleti bölersiniz, üzersiniz. O bakımdan bu görev tanımının hiçbir yerinde
gündelik siyasi hesaplar da yoktur, olamaz. Vatandaşları, oy verdiği partiye göre ayıran bir
yerel yönetim anlayışını kabul etmediğimiz gibi, belediye yönetimlerini partilerine göre
ayıran bir anlayışı da kabul etmemiz asla mümkün değildir. TBB’yi, hiçbir mensubuna
ayrımcılık hissi yaşatmayan bir kurum haline, hep birlikte getirmeliyiz. Sizlere söz; hızlıca
getireceğiz.”

“TBB TAMAMEN EŞİTLİKÇİ VE DEMOKRATİK BİR ANLAYIŞLA ÇALIŞMALIDIR”

“Gerek belediyeler, gerekse merkezi ve yerel yönetim arasında iş birliğine zarar verecek
davranışlar, doğrudan ülkeye, vatandaşa ve demokrasimize zarar verir. Herkesin bu konuda
çok hassas ve özenli olacağı bir döneme girdiğimize inanıyorum. TBB de yeni dönemde,
tamamen eşitlikçi ve demokratik bir anlayışla çalışmalıdır. Birliğimiz, daha çok ve daha kaliteli
iş üretmeye, vatandaş lehine daha fazla sonuç almaya odaklanmalı. Birlik olarak,
kendimizden başlayarak, yerel yönetimlerin kurumsal yapılanmasının yenilenmesini
sağlamalıyız. Yerel yönetimlerin de aktif katılımıyla, merkezi ve yerel yönetim dengesini
kuracak, yerelliği güçlendirecek bir reformu, hep birlikte hayata geçirmeliyiz. Yapılacak iş ve
iş birliklerinde ‘yerindenlik’ ilkesi gözetilerek, belediyelerin yerel kalkınma ve refah devleti
işlevlerine odaklanmasına olanak verecek, bir görev ve yetki paylaşımı modelinin ortaya
çıkması şehirlerimiz için çok hayatidir. Yetki ve kaynak kullanımında kentleri temsil eden
yerel yönetim birimlerinin en üst düzeyde etkili hale getirilmesi sağlanmalı, merkezi
yönetimin partizanlığa varan keyfi müdahalelerine son verilmelidir.”

“ETKİLİ ÇÖZÜMLER ÜRETECEĞİZ”

“Yerel yönetimlerin, bölgesel ve küresel ölçeklerde kent diplomasisi iş birliği ve ortak
çalışmalar yürütebilmesine yönelik yetkilerinin de genişletilmesi şarttır. Ana hatlarını tarif
etmeye çalıştığım bu yerel yönetim reformu, TBB’nin en önemli gündem maddelerinden biri
olmalıdır. Keza yerel demokrasinin geliştirilmesi, vatandaşın yerel yönetimlerin kararlarına
doğrudan ve daha etkin şekilde katılabileceği ortam ve araçların geliştirilmesi için
mekanizmaların kurulması da bu reformun olmazsa olmazı olarak kabul edilmelidir. Öte
yandan çeşitli komisyonlarla, TBB’nin daha etkin, daha verimli, daha katılımcı bir şekilde
çalışmasını sağlamalı, ülkemizdeki bütün şehirlerimizin sorunlarına temas eden güçlü bir
çalışma modelini geliştirmeliyiz. Bu komisyonların katkılarıyla birlikte, yenilikçi modeller
geliştireceğiz. Daha hızlı, daha etkili çözümler üreteceğiz ve kaliteli hizmet döneminde, bütün
belediyelerimizi destekleyeceğiz.”

“BELEDİYELERİMİZİN BİLGİ PAYLAŞIMI DAHA ÜST SEVİYEYE ÇIKACAK”

“Kuracağımız; ‘Afet Risk Yönetimi ve Dayanıklılık Komisyonu’, ‘Kentsel Hareketlilik ve Ulaşım
Komisyonu’, ‘İklim Krizi ve Çevre Komisyonu’, ‘Tarım Hayvancılık ve Gıda Güvenliği

Komisyonu’, ‘Göç ve Uyum Komisyonu’, ‘Yerel Yönetim Reform Komisyonu’ ve ‘Sosyal
Politikalar Komisyonu’, TBB’yi güçlendirecek. Daha enerjik ve daha yoğun bir sürece hep
birlikte adım atacağız. Böylece kentlerimizdeki sorunlara da hızlı ve etkili çözümler
üreteceğiz. Toplumun her kesimine, daha kaliteli hizmetler sunma konusunda
belediyelerimizin bilgi paylaşımı daha üst seviyeye çıkacak. Birlikte hareket ederek daha
güçlü, daha dayanıklı ve daha yaşanabilir kentler oluşturabiliriz.”

“HAKSIZLIĞA KARŞI SUSANIN NE OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLEN BİRİSİYİM”

“Ben, bütün bu hedeflerin ulaşılabilir olduğunu bildiğim ve bu yolculuğu koordine etme
beceri ve tecrübeme güvendiğimden ötürü, bugün sizlerle bir aradayım. İş birliğinin, ortak
aklın, hep birlikte çalışmanın, hep birlikte düşünmenin, farklı düşüncelerin aynı masada
olması bilincinin temsilini, sizlerin huzurunda söz veriyorum ki, görevimin sonuna kadar
yerine getireceğim. Bu konuda örnek davranışlarla her belediyemize giden, her belediyemizle
konuşan, her belediyemize ziyarette bulunan, onların dertlerini dinleyen ve muhalefet-iktidar
demeden; bir yerde bir haksızlık varsa, hukuksuzluk varsa ona temas eden, hakkını arayan bir
anlayışın temsilcisi olacağım. ‘Hukuk bana göre şöyle, bir başkasına böyle uygulansın’a asla
ve asla sessiz kalmayacağız. Haksızlığa karşı susanın ne olduğunu çok iyi bilen birisiyim. O
bakımdan, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı da son derece üstün bir dirençle, bütün yerel
yöneticilerin hakkını ve hukukunu koruma konusunda temsilciniz olacağıma hepinizin
huzurunda söz veriyorum.”

“BU ÜLKENİN BİRLEŞTİKÇE YÜKSELDİĞİNİ, AYRIŞTIKÇA KÜÇÜLDÜĞÜNÜ BİLEN BİR BAKIŞ
AÇISIYLA HİZMET EDİYORUM”


“Tabii aynı zamanda ben sizlere; dayanışma, gayret ve tabii ki az önce söylediğim gibi adalet
vaat ediyorum. TBB’nin en çalışkan, en adil, en demokrat yöneticisi olma vaadim gibi, aynı
şekilde en çalışkan, en çok iş üreten dönemi olmasını vadediyorum. Önce ilçe, sonra da
Büyükşehir Belediye Başkanı olarak 10 yılı aşkın süredir İstanbul'da görev yapıyorum. Her iki
görevimi de farklı bir partiden devraldım. Ama bizden önceki yönetimlerin görevde olan ve
işini güzel yapan, uyumlu ve başarılı, gayret içerisinde olan hiç kimseyi yok saymadım ve
birlikte çalıştım. Birlikte çalışma gayretinde bulundum. O bakımdan TBB’de, seçilmiş tüm
siyasi partilerin belediye başkanlarıyla da aynı bilinçle, en güçlü seviyede çalışacağım. Çünkü
ben, bu ülkenin birleştikçe yükseldiğini, ayrıştıkça küçüldüğünü bilen bir bakış açısıyla ve tarih
bilinciyle hizmet ediyorum. Sadece tarihi okumalar ve literatür bilgisiyle değil, kişisel
tecrübeleriyle de bu noktaya gelmiş bir arkadaşınızım. Karşısında, gayretli ve adaletli bir
yönetim gören herkesin, sürecin bir parçası olmak, elini taşın altına koymak için nasıl heves
duyduğunu çok iyi bilirim. Hep birlikte TBB’ye gayretli, adaletli ve bereketli bir dönem
yaşatacağımıza, her bereketi hep birlikte ülkemizin bütün şehirlerine, sokaklarına ve
hanelerine yansıtma gayreti içerisinde emek sarf edeceğimize yürekten inanıyorum. Yolumuz
açık olsun.”

2005 yılında bugünkü statüsüne kavuşan TBB’nin 6’ncı Başkanı seçilen İmamoğlu, ayağının
tozuyla, kurumun Çankaya’daki genel merkez binasını yeni sıfatıyla ziyaret etti. İmamoğlu,

TBB Genel Merkezi’nden ayrılmadan önce da gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını
yanıtladı.